The Ascent – Cyber Heist – İnceleme

Zamanında The Ascent’i o denli keyifle oynamıştım ki dergimizdeki incelemeye “İkinci Görüş”le müdahil olmadan edememiştim. “Cyber Heist’in çıkacağını duyduğumda heyecandan yerimde duramadım” demek isterdim lakin palavra olurdu. Oyun çıkalı aylar olmuş ben daha yeni vakit ayırabildim. Çok fazla vakit harcamadım lakin giden saatlere de yanmıyor değilim ne yazık ki.

• The Ascent – İnceleme

Cyber Heist, The Ascent’in harika dünyasına, oynanışına, sistemlerine hiç bir şey katmıyor. Ha ana oyunu oynarken, baş başa çarpışayım, beyzbol sopasıyla düşmanların hızlarını yamultayım diye hayıflandıysanız Cyber Heist size en azından bu imkanı veriyor. Sanıyorum oyun geliştiricileri, The Ascent oyuncularının “moarrrr” çığlıklarına cevap verebilmek için Cyber Heist’ı çıkardılar. Sonuçta oyuna bir yenilik getirmediğinizde bir kaç skin, bir kaç farklı renk tonu ekleyip, bir de ana oyunun o birbirine örümcek ağı üzere bağlı dünyasından bambaşka ufacık bir bölge eklediğinde al sana DLC oluyor. Oyunu daha fazla gömmek istemiyorum zira sorun bu DLC’de değil de benim beklentimde de olabilir. Sonuçta bu bir genişleme paketi değil, yalnızca DLC lakin net halde parasını hak etmediğini söyleyebilirim.

Cyber Heist’e ulaşabilmek için ana oyunu tamamlamış olmalısınız. Şayet ana oyunu bitirdiniz, New Game + a başladınız ve eski kayıt evraklarınızı saklamadıysanız kocaman bir “geçmiş olsun” geliyor size. Cyber Heist yalnızca ana kıssası tamamlanmış oyun seanslarında faal hale geliyor. Burada esasen bir düşünce var fakat o kasvetin neden tercih edildiğini DLC’ye başlayınca anlıyorsunuz ki o daha da büyük dert. Hayvani karakterlerinizi bile dize getirebilecek Souls vari boss’lar bu 2-3 saatlik macerada sizi bekliyor. Yani oyunun güç olması hiç sorun değil fakat yalnızca sıkıntı olsun diye sıkıntı olması sorun. Güya Neon Giant bu DLC’nin uzunluğunun çok da kayda kıymet olmadığının farkındaymış da bu sıkıntı boss fight’larla süreyi uzatmaya çalışmış üzere.

Oyunun yeni bölgesi Dark Playground yeni hiç bir sunmuyor. Birebir silahlar, birebir geliştirmeler, yetenek düzey limitiniz hala 20. Yani karakter build’inizi ana oyunda tamamladıysanız burada kazandığınız yetenek puanlarını gereksiz gördüğünüz yerlere yatırmaktan öteki dermanınız yok. Silahlar da daha fazla geliştirilemiyor. Yalnızca oyun sizi boss’a nazaran farklı silahları da geliştirmeye itebiliyor. Yani DLC için bulunan parlak fikirlerden biri üzere bu da.

Başta da söylediğim üzere oyunun tek gerçek yeniliği “melee” silahlar üzere duruyor. Onlar da ne kadar kullanışlı tartışılır. Millet meczup üzere üzerinize mermi yağdırırken kimseye beyzbol sopasıyla vurasınız gelmiyor açıkçası. Bir de hala çözülemeyen teknik sorunlar var ki gerçekten akıl alır üzere değil. Haydi zati tamamlanmış bir oyuna AMD FSR entegre edip biz AMD’cilerin de Ray Trace’ten 10-20 karelere düşmeden faydalanmasını sağlamalarını beklemiyordum. Lakin oyuna girerken 3-5 kare / saniyeye düşen imaj suratının hala yerli yerinde durduğunu görmek; uzak bir bölgeye giderken oyun içi navigasyon yardımının sizi ısrarla yanlış yerlere götürmesini deneyim etmek çok da beklediğim bir şey değildi.

The Ascent bana nazaran zımnî kalmış cevherlerden biri hala daha. Şayet oyuna artık başlamış olsaydım tahminen Cyber Heist’i oynamak isteyebilirdim. Lakin o vakit bile saçma sapan zorluk artışları tahminen de DLC’yi bitirmeden oyunu rafa kaldırmama sebep olabilirdi. Umarım Cyber Heist, The Ascent’in birinci ve son DLC’si olur ve Neon Giant birinci oyundan edindiği tecrübesi büsbütün yeni bir Ascent’e aktarmaya başlar.