“Samet ve Kerem’i Alperen gibi NBA’e uğurlayacağız”

Beşiktaş Kulübü Basketboldan Sorumlu İdare Konseyi Üyesi Umut Tahir Güneş, geçen dönem son maçta kümede kalan ve bu dönem yaptığı yatırımlarla döneme etkileyici bir başlangıç yapan Beşiktaş Emlakjet Erkek Basketbol Grubu’ndaki değişimi anlattı.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Güneş, geçen dönem mevcut bir ekibin başına geldiğini ve alınan yanlış kararların siyah-beyazlı kadroya küme düşme korkusu yaşattığını söyledi.

Hatırlamak bile istemeyecekleri bir dönemi geride bıraktıklarını belirten Güneş, şunları söyledi:

“Geçen sene hazır bir ekibe yönetici oldum, başımızda Ahmet Kandemir hocamız vardı. Üst üste ağır yenilgiler aldık. Bir müdahale gerekiyordu, liderle konuştum ve Ahmet Kandemir’in misyonuna son verdik. Igor hocayla çalışmaya başladık. O devirde yaptığımız 5-6 transferin kadroya adapte olma süreci kolay olmadı ve süreç tekrar olumsuz gelişmeye başladı. O devir söylediğim tek bir şey vardı, ‘Beşiktaş küme düşmez. Beşiktaş kümede kalacak ve gelecek dönem çok farklı bir basketbol kadrosu izleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.’ diye bir vaatte bulunmuştum. Son maçta ligde kaldık. Hocayla yollarımızı ayırdık. Altyapıda bayan ve erkek kadrosunda önemli bir enkaz vardı. Bu enkazla ilgili planlama yapmak, ileri taşımak güç bir süreçti. Bunu yönetmek için benimle yürüyecek, altyapı ve A grupla ilgilenebilecek bir takviyeye gereksinimim vardı. O da Nedim Yücel’di. Nedim’le lig ortasında görüşmelerim oldu, kendisi de yuvasına gelmeye sıcak bakıyordu. Bursaspor’la anlaştı ve Beşiktaş’a dahil oldu. Sonra hoca arayışı başladı.”

Geçen dönem kulübün oyuncu menajerleriyle çalışmama kararının alınan berbat sonuçlara değerli tesiri olduğunu söyleyen Umut Tahir Güneş, şunları kaydetti:

“Menajerlerle çalışmamak çok yanlış bir karardı. Menajerlerle arbede edip Beşiktaş basketbolu kenara bırakıp şahsî ego haline getirmek bana nazaran yanlıştı. Bu türlü bir durumda hiç kimse Beşiktaş’a oyuncu vermek istemedi. Oyuncuların birden fazla menajerlere bağlı, menajerler yüzünden oyuncular gelmek istemedi. Bu türlü olunca grupta başarıyı sağlayacak tesirli, istekli, formayı terletmek isteyen oyuncu kalmadı. Vazifeye gelince o yanlışı düzelttim. Hakikat yerde, yanlışsız vakitte savaşmak değerli. Geçen sene biz yanlış savaştık. Geldiğimde yanlış cephede, dumanların çıktığı bir atmosfere girdim ben. O yangını söndürdük, temizledik üstüne yeni yapılar kurmaya başladık. Menajerle yaşananlar olmayacak bir durumdu. Beşiktaş Kulübü alışılmış ki menajerlerle çalışacak. Bu kıymetli oyuncuların tamamı menajerlerde, boşta oyuncu yok ki. Menajersiz bu sürecin yürümeyeceği taraftarıyım. Menajerlerle bağlar bir boyutta devam etmeli.”

Beşiktaş’ın Banvit’in genç oyuncularıyla yaptığı projenin ziyan görmesi sonucunda birçok değerli basketbolcunun siyah-beyazlı gruptan ayrıldığını söyleyen Güneş, şunları aktardı:

“Geçen sene yapılan çok büyük bir Banvit projesi vardı. Beşiktaş, Banvit projesini tamamlayamadı. Süreci götüremedi o devir. Orada birbirinden kıymetli, inanılmaz oyuncular vardı. Bu oyuncuların tamamı kulüpten gitmişti. Alperen Şengün ve Şehmus Hazer dışında öbürleri Beşiktaş’a, Beşiktaş onlara kıydı. Bu sene bizim genç grupta birbirinden bedelli 5 oyuncumuz var. Bunlar çok değerli. Bunların takip edilmesi gerekiyor. Kerem Konan, Samet Yiğitoğlu, Demir Doğan, Oğuzhan Göktepe, Sadık Buyruk Kabaca, Ercan Osmani, Hakan Sayılı. Bunlar Beşiktaş’ın oyuncularıydı. Neden gittiler? Beşiktaş’ı apayrı düzeye taşıyacak oyuncular bunlar. Neden hengame edildi? Bunlar olmaması gereken şeylerdi. Yanlış işlerdi, bunları düzlettik. Ortam menajerlerin salonumuzda fink attığı bir ortam değil. Her oyuncunun bir menajeri var. Bu menajerler aracılığıyla bağ kuruyoruz. Bunlarla mutabakata, ikna etmeye çalışıyoruz. Gençleri menajerler yönetiyor. Dikkat etmek gerekiyor. Bunu düzelttik. Düzelttiğim için de pişmanlığım yok. Gidenler gitti.”

Beşiktaş’ın elinde çok yetenekli genç basketbolcular bulunduğunu da kelamlarına ekleyen Umut Tahir Güneş, “Şu anda elimizdeki oyuncular çok kıymetli ve geleceği olan oyuncular. Bunları 4-5 sene mukaveleyle kulübe bağladık. Banvit projesinde giden oyuncularımız vardı. Samet, Kerem, Demir, Oğuzhan bunlar yurt dışındaydı. Birinci planlamam bunları geri getirmekti, çok şükür misyonumu tamamlamadan evvel hepsiyle 4-5 yıllık mukavele imzaladık. Emin olun Samet ve Kerem’i 1 sene içinde Alperen üzere NBA’e uğurlayacağız. Beşiktaş’ın aile olduğunu, Beşiktaş basketbolun gayesi olan bir ekip olduğunun farkına vardılar ve geri geldiler. Şu anda da çok memnunlar.” sözlerini kullandı.

Siyah-beyazlı grubun bu sezonki performansının mimarlarından başantrenör Dusan Alimpijevic’le kimyalarının uyduğunu söyleyen Güneş, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Alimpijevic’in mukavelesi vardı, feshetti. Nedim’le Sırbistan’a giderek görüşmeler yaptık ve ikna ettik. Alimpijevic’in Avrupa Ligi’nde önemli talipleri vardı. Ona farklı bir Beşiktaş olacağının ve Europcup’ta olacağımızın kelamını verdik. Bize inanarak teklifimizi geri çevirmedi. Dusan Alimpijevic apayrı bir insan. Akatlar’da bir aile ortamı sağlamaya çalıştık. Aile ortamı olmadan muvaffakiyetin geleceğine inanmayan biriyim. Malzemecisinden, çay servisi yapan ablamıza kadar bütünleştik. Ondan sonra muvaffakiyet kaçınılmaz olmaya başladı. Dusan da bu ailenin içine geldikten sonra ikili münasebetleri daima sıcak tuttuk. İstanbul’u, Beşiktaş’ı tanıttık. Locada Beşiktaş maçlarını izledik. Bu ekibin ideali, tezi devam ettiği süreci Dusan hocanın da Beşiktaş’ta kupa kaldırmadan gitmeyeceğini düşünüyorum. Bizim taraftara verdiğimiz bir kelam var. Beşiktaş basketbolun geçmişte yaşadığı başarılı periyotları taçlandırmak istiyoruz. Taraftarın, o anları tekrar yaşamasını istiyoruz.”

Sırp antrenörün kadroya direkt tesir ettiğini ve bunun da tribünlere yansıdığını söyleyen Güneş, kısıtlı bütçeyle tezli kadro kurduklarını ve salonun taraftarlarla dolmaya başladığını anlatarak, “Futbolda başarısızlık olunca taraftarda bir kırgınlık oluşuyor. Bunu düzeltmek, taraftarı Akatlar’a çekebilmek kolay değil. Ortada bir kıssa ve muvaffakiyet var. Toplumsal medyadan daima yaptığımız davetler tesirli oldu ve salon eski günlerine dönmeye başladı. Salonu doldurduktan sonra ‘Sinan Erdem’i tercih edeceğiz’ dedim. Evvel 3 bin kişi o salonda olmalı. Sinan Erdem’in atmosferini isteyenlerden biriyim. Taraftarımızdan lig bitene kadar oyuncularımızı ve ekibimizi yalnız bırakmamalarını istiyorum. Futboldaki olumsuzluğu hiçbir vakit salona getirmedim. Son ana kadar da getirmeyeceğim. Değerli olan o ahengi ve ritmi bozmamak. Çok büyük bütçemiz yok. Kısıtlı bütçeyle yeterli ve maksatları olan bir takım yaptık. Milyonlar harcayıp şampiyonluğa oynayan bir grup değil de ülkü milyonları harcayıp gayesi olan, aile ortamı olan sağlam ekip kurabilmek benim gayem.” tabirlerini kullandı.

Bu sene Avrupa Kupası’nı alma ihtimallerinin yüksek olduğunu söyleyen Güneş, “Seçim atmosferi olmasa Türkiye Ligi’ne de Avrupa’ya da çok motiveydik. Hala öyleyiz. Yeni bir lider, yeni bir yönetici olsa da kıymetli olan ahengi, ailevi durumu bozmamak. Onu bozmadığımız sürece bu dönem Avrupa Kupası’nı alma talihimiz çok yüksek. 1-2 destek hakkımız daha var. Fikstür ilerledikçe, muvaffakiyet geldikçe bunları kullanma talihimiz var. Bunu kullandıktan sonra Avrupa’da kupayı, Türkiye’de de asgarî yarı finali göreceğimize inanıyorum. Buna ekip da hoca da Nedim de taraftar da inanıyor. Beşiktaş taraftarı da inanıyor ki salon bu kadar dolmaya başladı. Umarım bu istikrar ve süratli gidiş bozulmaz.” diye konuştu.

Siyah-beyazlı kulüpte 3 Aralık’ta yapılacak fevkalâde seçimli genel şura sonunda vazifesinden ayrılma ihtimali bulunan Güneş, “Aralık 3’e kadar mazbatam elimde ve bu ekiple birlikteyim. Sonuna kadar da takipteyim. Dayanağımı hiçbir vakit çekmiyorum. Yarım kalan bir öykü olmasını istemiyorum. Ben olayım ya da olmayım hiçbir vakit Beşiktaş basketbolu yalnız bırakmayacağımdan emin olabilirsiniz. Onurlu bir bayrak yarışı bu, bayrağımızı Beşiktaş basketbolda dimdik taşıdım. Küme düşme potasındayken de şu anki durumda da o bayrağı indirmedim. Sonuna kadar uğraş ettim, gelecek yeni arkadaş ya da ben devam edeceksem de o bayrak yere düşmemeli. Gayesi olan bir dönem bu dönem. Beşiktaş terk edilmez, ben Beşiktaş’ı bırakmam.” biçiminde konuştu.

Kongre sürecini ekibe yansıtmamaya çaba ettiğini belirten siyah-beyazlı yönetici, kelamlarına şöyle devam etti:

“Ben daha o denli bir ortam oluşturmadım. Ayrılıkları sevmeyen birisiyim. 1,5 sene inanılmaz şeyler yaşadım. Tabanı de gördüm bu sene en zirveyi de göreceğim. Dışarıda ya da içeride olayım hiç fark etmeyecek. Benim için farklı bir yere sahip orası. Çok duygusal bir beşerim. Dışarıda olacak bir karar alırsam, tekrar bir ayrılık olmaz diye düşünüyorum. Onlar benim ailem. Taraftarlar benim ailem. Beni hiçbir vakit üzmediler. Geçen sene haklı sebeplerle ‘yapamıyorsun bırak git’ diyenler bugün özür bildirisi atıp tebrik etmeyi de bilen beşerler. Başarıyı verdiğiniz vakit, emek verdiğinizi hissettirdiğiniz vakit hiç kimseyi üzmeyecek, kırmayacak bir taraftar topluluğu var. En tabanda de artık de daima birlikte yürüdük.”

Beşiktaş basketboluna prim sistemi getiren ve bunu daha evvel Türkiye’de yapan bir kadro olmadığını anlatan Güneş, “Geçen sene prim konusunu bayağı abarttık. Prim veriyorsun lakin muvaffakiyet da gelmiyor. O denli bir durumla karşı karşıya kaldık. Zira birbirine inanmayan oyuncular vardı. Prim bunu da kurtarmadı. Lakin bu sene prim sistemini devam ettirdik. Futboldaki galibiyet primleri üzere her maç başına prim koyduk. Bazen yeri geldi oyuncular prim istemedi, benim için oynadıkları maçlar da oldu. ‘Bu maç sizin için, prim istemiyoruz’ dediler. Beşiktaş basketbolda bunu yaptık. Türkiye’de daha evvel duymadım. Derbilerde olur, genel prestijiyle her maçta prim sistemini Türkiye basketbolunda görmedim.” formunda konuştu.

Beşiktaş’ın geçen sezonki sıralamasına karşın BKT Avrupa Kupası’na katılma sürecini de anlatan Umut Tahir Güneş, “Orada olumsuz bir süreç vardı, onu düzeltmek gerekiyordu. İstanbul’u tanıtan, kulübümüzün 120 yıllık tarihini anlatan çok hoş bir sunum hazırladık. O sunumla İspanya’ya gidip katılımımızı sağladık.” dedi.